CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel, 2026 yılı asgari ücret tartışmalarına ilişkin yaptığı kapsamlı açıklamada, bu yılın yalnızca geçim şartlarının iyileştirilmesiyle açıklanamayacağını savundu. Konuşmasında, 2026’nın ekonomik verilerin yanı sıra Türkiye’de bir seçim yılı olarak da şekillendiğine dikkat çeken Özel, ücret belirleme sürecinin bu bağlam içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Özel, asgari ücret artışının ele alınış biçiminin sadece ekonomik ihtiyaçlara göre belirlenemeyeceğini, aynı zamanda toplumsal talepler ve siyasi beklentilerle birlikte değerlendirildiğini ifade etti. Yapılan açıklamada, işçi ve işveren dengelerinin yanı sıra ülke genelindeki yaşam maliyetlerindeki artışlara da vurgu yapıldı. Temel tüketim maddelerindeki yükselişlerin, asgari ücretlinin alım gücünü zorladığını ve bu gerçekliğin ücret artışının yeterliliğine dair ciddi bir sorgulama yarattığını dile getirdi.
Özgür Özel, konuşmasında ekonomik göstergelerin yanı sıra sosyoekonomik dinamiklerin asgari ücret üzerindeki etkilerine de değindi. Ücret belirleme sürecinde enflasyon, üretim maliyetleri ve iş gücü piyasasındaki gelişmelerin göz önünde bulundurulmasının önemine işaret etti. Buna ek olarak, 2026’nın bir seçim dönemi olmasının, siyasi aktörlerin ve kamuoyunun bu konudaki beklenti ve taleplerini farklılaştırdığını söyledi.
Ayrıca Özel, asgari ücret tartışmasının yalnızca ekonomik kodlarla okunmaması gerektiğini vurguladı. Bu yılın siyasal atmosferinin, ücret politikasının belirlenmesine etki ettiğini belirterek, toplumun geniş kesimlerinin beklentilerinin kamuoyu gündeminde ağırlık kazandığını ifade etti. Bu nedenle asgari ücret belirleme sürecinin toplumsal taleplerle paralel yürütülmesinin önemine dikkat çekti.
Öte yandan, bu açıklama kamuoyunda geniş yankı buldu ve ekonomi çevrelerinde de farklı yorumlara yol açtı. Bazı ekonomi uzmanları, seçim dönemlerinde gelir politikalarının ekonomik temellerin ötesinde tartışılmasının piyasa beklentilerini etkileyebileceğini savunurken, diğer kesimler ücret düzenlemelerinin öncelikle geçim koşullarıyla ilişkilendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Asgari ücret tartışmasının sadece ekonomik bir analizle sınırlı kalmayıp toplumsal kaygılarla birlikte ele alınmasının gerekliliği, Özel’in açıklamasıyla yeniden gündeme taşınmış oldu. 2026 yılına ilişkin ücret politikalarının, ekonomik göstergelerin yanı sıra toplumsal beklentiler ve siyasi dinamiklerle birlikte okunması gerektiğine işaret eden bu değerlendirme, kamuoyunun farklı kesimleri tarafından tartışılmaya devam ediyor.
