Sosyal medya platformlarında son günlerde yaygınlaşan ve “Covid-19 salgını sürecinde BioNTech aşısı Türkiye’ye hiç gelmedi/uygulanmadı” iddiaları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) tarafından resmen yalanlandı ve gerçek dışı olduğu açıklandı. Bu yanlış bilginin özellikle sosyal medya kullanıcıları arasında hızla yayılarak toplumda bilgi kirliliğine yol açtığı belirtiliyor.
DMM’nin açıklamasında, söz konusu iddiaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulandı. Açıklamada, Türkiye’ye Covid-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşılarının tedarikinin doğrudan BioNTech SE firmasından yapıldığı ve bu aşıların pandemi sürecinde mevzuata uygun şekilde Mart 2021’den itibaren vatandaşların kullanımına sunulduğu ifade edildi.
Aşılama sürecinde BioNTech aşılarının yalnızca Pfizer aracı firması üzerinden değil, doğrudan BioNTech tarafından temin edildiği, uluslararası bilimsel otoritelerin değerlendirmeleriyle kabul edilen “Acil Kullanım Ön Onayı” çerçevesinde Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından uygulandığı açıklandı.

DMM açıklamasına göre, söz konusu dezenformasyonun kaynağında bir mahkeme sürecindeki savunma metninde geçtiği iddia edilen yanlış ifade olduğu ileri sürüldü. Bu metne ulaşan bazı sosyal medya kullanıcılarının ‘Türkiye’ye hiç BioNTech aşısı gelmedi’ gibi gerçek dışı iddiayı yayımlaması, kısa sürede binlerce kişiye ulaştı ve söz konusu yalan hızla büyüdü.
DMM’nin Bilgilendirme Mesajı ve Uyarısı
DMM, covid-19 pandemi döneminde yürütülen aşılama çalışmalarının bilimsel kriterler ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirildiğini belirterek, kamuoyunun bu tür yanıltıcı ve gerçek dışı iddialara itibar etmemesi gerektiğini özellikle vurguladı. Açıklamada, sağlık ve bilimsel bilgi taleplerinin güvenilir resmi kaynaklardan takip edilmesi çağrısında bulunuldu.
Bu gelişme, sosyal medyada hızla yayılan dezenformasyonun toplum sağlığı iletişimi üzerindeki olumsuz etkilerini tekrar gündeme getirdi. Bilim insanları ve resmi makamlar, halk sağlığıyla ilgili doğru bilginin resmi ve güvenilir kaynaklardan alınması gerektiğini defalarca hatırlatıyor.







