Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 18-30 yaş arasındaki 160 bin erkeği zorunlu askerlik kapsamında silah altına alma kararı aldı. Bu karar, Rusya’nın 2011 yılından bu yana gerçekleştirdiği en büyük zorunlu askerlik celbi olarak tarihe geçti. Ukrayna ile devam eden savaş ve NATO’nun genişleyen etkisinin gölgesinde alınan bu adım, uluslararası kamuoyunda dikkatle izleniyor.
UKRAYNA SAVAŞI DERİNLEŞİRKEN PUTİN’DEN TARİHİ ASKERİ HAMLE
Vladimir Putin’in imzasıyla yürürlüğe giren celp kararı, Rus ordusunun büyüme hedefleriyle paralel olarak değerlendiriliyor. Putin, daha önce yaptığı açıklamalarda, Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin toplam personel sayısının 2,39 milyona çıkarılacağını, bunun 1,5 milyonunun ise aktif asker olacağını duyurmuştu. Bu yeni celp kararı da bu hedefin bir parçası olarak görülüyor.
KORAMİRAL TSIMLIYANSKİ: “YENİ ASKERLER UKRAYNA’YA GÖNDERİLMEYECEK”
Rus yetkililer, zorunlu askerlik yoluyla silah altına alınan bu 160 bin gencin Ukrayna’daki çatışma bölgelerine gönderilmeyeceğini belirtiyor. Rusya Genelkurmay Başkanlığı’ndan Koramiral Vladimir Tsimliyanski, yeni askerlerin yalnızca eğitim ve iç hizmetlerde görevlendirileceğini söyledi. Ancak geçmiş yıllarda benzer vaatlere rağmen, özellikle savaşın ilk dönemlerinde binlerce zorunlu askerin cephe hattına sürüldüğü biliniyor. Bu nedenle kamuoyunda ciddi bir güvensizlik hâkim.
ASKERLİK YAŞI 30’A ÇIKTI, CELP HAVUZU GENİŞLEDİ
Rusya, geçtiğimiz yıl aldığı bir kararla zorunlu askerlik yaşı sınırını 27’den 30’a çıkardı. Bu değişiklik, celp havuzunun önemli ölçüde genişlemesine neden oldu. Ayrıca yılın hem bahar hem de sonbahar dönemlerinde yapılan iki büyük celp uygulaması ile orduya sürekli insan kaynağı aktarımı sağlanıyor. Bu yılki bahar celbinde alınacak asker sayısı, geçen yıla kıyasla 10 bin kişi daha fazla oldu.
UKRAYNA SAVAŞI: BİLANÇO AĞIRLAŞIYOR
2022 yılında başlayan Ukrayna işgali sonrasında, Rusya ordusu hem insan gücü hem de lojistik olarak ciddi kayıplar verdi. BBC ve bağımsız Rus medya kuruluşu Mediazone tarafından doğrulanan verilere göre, savaşta en az 100 bin Rus askeri hayatını kaybetti. Ancak bu rakamların sadece teyit edilebilen kısmı olduğu, gerçek kayıpların 200 bini bulabileceği öne sürülüyor.
Savaşın ilk dönemlerinde gönüllü birlikler, özel askeri şirketler (örneğin Wagner Grubu) ve zorunlu askerlik kapsamında cepheye sürülen gençler büyük kayıplar yaşadı. Özellikle Bahmut ve Donbas çevresinde gerçekleşen şiddetli çatışmalar, Rus ordusunun moral ve disiplininde ciddi zedelenmelere neden oldu.
NATO’NUN GENİŞLEMESİ RUSYA’YI BASKILIYOR
Putin’in bu adımının arka planında sadece Ukrayna Savaşı değil, aynı zamanda NATO’nun genişlemesi de etkili. Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılımıyla birlikte, NATO’nun Rusya sınırındaki etkinliği ciddi oranda arttı. Özellikle Finlandiya’nın Rusya ile 1343 kilometrelik kara sınırı, Rusya açısından büyük bir güvenlik açığı olarak değerlendiriliyor.
Finlandiya’nın yanı sıra Baltık ülkeleri de savunma stratejilerinde değişikliğe giderek, Ottawa Anlaşması’ndan çekilip kara mayını kullanımına yeniden geçmeye hazırlanıyor. Bu gelişmeler, Rusya’nın Batı sınırlarında daha agresif askeri hazırlıklar yapmasına neden oluyor.
ULUSLARARASI KAMUOYUNDA TEPKİLER ARTIYOR
Putin’in zorunlu askerlik celbi, Batı başkentlerinde ve insan hakları örgütlerinde eleştirilerle karşılandı. Gençlerin rızası dışında savaşa sürüklenmesi, demografik yapıda tahribata yol açacağı gerekçesiyle endişeyle izleniyor. Aynı zamanda ülkedeki muhalif sesler de celp kararına karşı çıkıyor. Özellikle savaş karşıtı gruplar, gençlerin hayatlarını riske atan bu uygulamanın, Kremlin’in başarısız savaş stratejilerinin bir sonucu olduğunu savunuyor.
Putin ise kamuoyuna verdiği mesajlarda Rusya’nın güvenliğini sağlamak, “Batı’nın tehditlerine” karşı güçlü kalmak ve Ukrayna’daki “özel operasyonu” başarıyla tamamlamak için tüm ulusun fedakârlık yapması gerektiğini vurguluyor.
KAYNAK:https://www.yenicaggazetesi.com.tr/
