Ünlü oyuncu Ozan Güven’in eski sevgilisi Deniz Bulutsuz’u darp etmesiyle başlayan ve uzun süredir gündemde olan dava sonunda netlik kazandı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği 2 yıl 3 ay hapis cezasını onayladı. Bu kararın kesinleşmesiyle birlikte Ozan Güven’in cezasının bir kısmını açık cezaevinde, yani 45 gün boyunca infaz edeceği belirtildi.
Yaşanan olay, 2020 yılında gerçekleşmişti ve Güven hakkında “silahla kasten yaralama” suçlamasıyla dava açılmıştı. Mahkeme, bu suçu kabul ederek oyuncuya hapis cezası verdi. Ancak diğer suçlamalar olan “hakaret” ve “cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” yönündeki iddialar için Güven beraat etti. Olayın ardından başlayan yargı süreci uzunca bir zaman aldı ve nihayetinde yerel mahkemenin verdiği karar istinaf mahkemesi tarafından da onandı.
İstinaf mahkemesi, dosyayı detaylı bir şekilde inceleyerek yerel mahkemenin kararında hukuki herhangi bir hata olmadığını belirtti. Bu inceleme sonucunda, verilen cezanın uygun olduğuna karar verildi ve Ozan Güven’in cezası kesinleşti. Ceza infaz sürecinde, oyuncunun 45 gün açık cezaevinde kalması kararlaştırıldı. Açık cezaevi, hükümlülerin belirli koşullar altında dışarıyla iletişim kurabildiği ve sosyal hayata daha kolay uyum sağladığı bir cezaevi türü olarak biliniyor.
Bu karar, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir adım olarak görülürken, toplumsal duyarlılığın da bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Ozan Güven davası, medyada geniş yankı uyandırmış ve kadına şiddet konusundaki farkındalığı artırmaya katkı sağlamıştı. Yargı sürecinin sonunda verilen ceza, bu tür olayların ciddiyetle ele alınması gerektiğine işaret ediyor.
Hukuk çevrelerinde de yakından takip edilen bu karar, ünlü isimlerin özel hayatlarında yaşanan sorunların yargı sistemi tarafından nasıl değerlendirildiğine dair önemli bir örnek teşkil ediyor. Ayrıca, cezaevinde geçirilecek süre ve hükümlünün durumu da toplumda ceza infaz sistemine dair tartışmaları gündeme getirdi.
Ozan Güven’in almış olduğu bu ceza, kadına şiddetin önlenmesi adına atılmış önemli bir adım olarak görülürken, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için toplumsal bilinç ve yasal düzenlemelerin güçlendirilmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Sürecin ilerleyişi ve infaz kararlarının nasıl uygulanacağı, kamuoyu tarafından dikkatle takip edilmeye devam edecek.
