Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), dijital platformda yayımlanan Kısmetse Olur: Aşkın Gücü programına dair dikkat çeken bir karar aldı. Üst Kurul, program içeriğinde kadınların onurunu zedeleyen, cinsiyet rollerini pekiştiren ve toplumsal normlara aykırı sahnelerin yer aldığı gerekçesiyle idari para cezası uyguladı ve programın yayından kaldırılmasına karar verdi. Bu karar, dijital yayıncılıkla ilgili denetimlerin ne kadar güçlü şekilde işlediğini bir kez daha gözler önüne serdi.
RTÜK, söz konusu programda kadınların karar alma süreçlerinden dışlanarak, toplumsal eşitsizliği pekiştiren sahnelerle sunulduğunu belirtti. Yapılan açıklamada, programda yer alan sahnelerin, kadınların istismarını ve baskıyı özendirici bir içerik sunduğu ifade edilerek, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un ihlal edildiği belirtildi. Programın kadınları sadece görsel objelere indirgemesi ve onları gerçek kişiliklerinden uzaklaştırması, RTÜK’ün kararının temel gerekçelerinden biri oldu.
RTÜK, bu tür içeriklerin hem toplumsal cinsiyet eşitliği açısından hem de toplumun genel ahlak anlayışı açısından zararlı olduğuna dikkat çekti. Kadınların, medyada sıkça stereotip rollerle tasvir edilmesi, toplumun kadınlara bakış açısını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu bağlamda, RTÜK, programda yer alan tartışmalı sahneleri ve toplumsal cinsiyet normlarını pekiştiren içerikleri kabul edilemez buldu.
RTÜK’ün bu kararı, yalnızca dijital yayınlar için değil, tüm medya sektörü için önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Yayıncılık ve medya etiği konusunda ciddi denetimler yapıldığı ve artık içeriklerin sadece eğlence değil, toplumsal sorumluluk da taşıması gerektiği vurgulandı. Sosyal medya ve dijital platformlar, hızla büyüyen ve etkili hale gelen mecralar olsa da, içeriklerinin denetlenmesi gerektiği RTÜK’ün verdiği bu kararla bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Kısmetse Olur: Aşkın Gücü programının yayından kaldırılması, bu tür içeriklerin yalnızca Türkiye için değil, dünya çapında medyanın toplum üzerindeki etkisini de sorgulatıyor. Kadın hakları savunucuları ve sosyal medya kullanıcıları, RTÜK’ün aldığı kararı desteklerken, bu tür içeriklerin gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar. Sonuç olarak, bu karar, medya düzenlemeleri ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konularda önemli bir adım olarak kayda geçti.








