İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Saraçhane’de başlayan protesto gösterilerini takip eden 7 gazeteci hakkında 25 Mart’ta verilen tutuklama kararına yönelik dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Türkiye ve uluslararası basın dünyasında tepkiyle karşılanan tutuklama kararının ardından, gazeteciler hakkında savcılık tarafından re’sen tahliye kararı verildi.
TAHLİYE KARARI GELDİ: 7 GAZETECİ SERBEST
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Saraçhane protestolarını takip ederken gözaltına alınan ve ardından tutuklanan 7 gazetecinin serbest bırakıldığını duyurdu. Serbest bırakılan gazeteciler şunlar:
AFP foto muhabiri Yasin Akgül
Foto muhabir Bülent Kılıç
Gazeteci Zeynep Kuray
NOW TV muhabiri Ali Onur Tosun
Bakırköy Belediyesi foto muhabiri Gökhan Kam
Gazeteci Hayri Tunç
İBB foto muhabiri Kurtuluş Arı
MLSA avukatlarının yaptığı itiraz başvurusunun ardından, Cumhuriyet Savcılığı’nın re’sen verdiği tahliye kararı ile tüm gazeteciler serbest bırakıldı.
GAZETECİLİK YARGILANMAMALI
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), 7 gazetecinin serbest bırakılmasına ilişkin yaptığı açıklamada kararın “sevinçle karşılandığını” duyurdu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Meslektaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz. Gazetecileri gözaltına almak ve tutuklamak, toplumu gözetim altına almak anlamına gelir. Gazetecilik suç değildir. Anayasa ve Basın Kanunu’ndan aldıkları hakla görev yapan gazeteciler cezalandırılamaz. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre gazeteci önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Gerçeğin peşinde olmaya devam edeceğiz.”
SAVCILIK RE’SEN TAHLİYE ETTİ: ALIŞILMADIK BİR DURUM
Gazeteci Selahattin Günday, karar sürecine dair önemli bir detayı sosyal medya hesabından paylaştı. Günday’a göre bu kararı ilginç kılan unsur, mahkeme değil savcılık tarafından verilmiş olması:
“Genelde mahkeme tahliye eder, savcılık itiraz ederdi. Bu kez savcılık, 2 gün önce tutuklanmalarını talep ettiği gazeteciler için, delil durumunun değiştiğini ve tutukluluğun gereksiz olduğunu belirterek tahliye kararı verdi. CMK 103/2’ye dayandırılan bu kararla savcı, gazetecileri re’sen serbest bıraktı.”
CMK 103/2 NE DİYOR?
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 103/2. maddesi şu ifadeleri içeriyor:
“Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, adlî kontrol veya tutuklamanın artık gereksiz olduğu kanaatine varacak olursa, şüpheliyi re’sen serbest bırakır.”
Bu maddeye göre savcı, soruşturma aşamasında, tutuklama koşullarının ortadan kalktığına kanaat getirirse mahkemeye gerek kalmadan doğrudan tahliye kararı verebiliyor. Bu örnek, bu yasal yetkinin çok nadir kullanıldığı bir durumda devreye alınmış olması açısından dikkat çekti.
TUTUKLAMA KARARI TEPKİLERE NEDEN OLMUŞTU
25 Mart’ta tutuklanan 7 gazetecinin, sadece haber takibi yaptıkları için cezaevine gönderilmeleri başta basın meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum kuruluşları ve uluslararası basın kuruluşları tarafından sert şekilde eleştirilmişti. Türkiye’de basın özgürlüğünün geldiği nokta yeniden gündeme gelirken, gazetecilik faaliyetinin “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” gerekçesiyle cezalandırılmasına tepkiler çığ gibi büyümüştü.
GÖZLER YENİ GELİŞMELERDE
Tahliye kararı sonrası gözler, gazeteciler hakkında hazırlanan dosyada “kovuşturmaya yer yoktur” kararı verilip verilmeyeceğine çevrildi. MLSA avukatları sürecin takipçisi olacaklarını ve ifade özgürlüğünün ihlali nedeniyle gerekirse AİHM’e başvuracaklarını belirtti.
Bu olay, Türkiye’de basın özgürlüğü, ifade hakkı ve gazetecilerin mesleki faaliyetlerine yönelik yargı süreçlerinin ulusal ve uluslararası düzeyde nasıl karşılık bulduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Kaynak: https://www.medyaradar.net
