Türkiye’de neredeyse herkesin günlük harcamalarında kullandığı kredi kartları, son dönemde tartışmaların odağında. Özellikle bazı işletmelerin kart ile ödeme yapılırken ek komisyon talep etmesi milyonlarca vatandaşı rahatsız etmiş durumda. Marketten restorana, kuaförden kırtasiyeye kadar pek çok noktada “Kartla odeme ekstra ucretlidir” uyarılarıyla karşılaşan tüketiciler bu uygulamadan şikayetçi.
Tüketiciler, ödeme yöntemi nedeniyle fazladan para vermenin adaletsiz bir durum olduğunu dile getiriyor. Kart kullanımının giderek arttığı bir dönemde, vatandaşlar bu uygulamayı hem ekonomik açıdan hem de hizmet anlayışı bakımından doğru bulmuyor.
İşletmeler ise bankaların pos cihazı komisyonlarını gerekçe göstererek bu ek ücretleri müşteriye yansıtıyor. Ancak uzmanlar, bu durumun hukuki olarak uygun olmadığını özellikle vurguluyor. Çünkü kartla ödeme yapmak isteyen kişinin, ürün veya hizmet fiyatı dışında ayrıca bedel ödemeye zorlanması tüketici haklarına aykırı kabul ediliyor.
Öte yandan pandemi sonrası dijital ödeme alışkanlıklarının artmasıyla kartlı işlemler de hızla yaygınlaştı. Temassız ödeme kolaylığı sayesinde vatandaşlar büyük oranda kart tercih eder hale geldi. Ancak bu tercih, bazı işletmeler tarafından fırsatçılığa dönüştürülüyor iddiaları da yayılıyor.
Tüketici örgütleri, bu tür durumların artması üzerine konuya müdahale edilmesi çağrısında bulundu. Denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, işletmelere caydırıcı yaptırımlar uygulanması ve vatandaşı koruyan düzenlemelerin geliştirilmesi talep ediliyor.
Kredi kartında komisyon kesintisi nedeniyle yaşanan mağduriyetin büyümesi, ekonomik koşulların zorlaştığı bir dönemde vatandaşın cebine ekstra yük bindiriyor. Birçok kişi, alışveriş sırasında sürpriz bir komisyon ücreti ile karşılaşmamak için nakit para taşımak zorunda kaldığını söylüyor. Bu da dijital ödeme alışkanlığını olumsuz yönde etkiliyor.
Uzmanlara göre kart kullanımının teşvik edildiği bir ekonomide, tüketicinin cezalandırılması değil, desteklenmesi gerekiyor. Bu nedenle hem işletmelerin hem bankaların hem de denetim birimlerinin ortak çözüm üretmesi şart. Aksi halde bu tartışma daha da büyüyecek gibi görünüyor.