Ünlü komedyen Ata Demirer, son dönemde yaşam tarzında yaptığı köklü değişikliklerle tam 30 kilo vererek dikkatleri üzerine çekti. Hem sağlık hem görünüm açısından büyük bir dönüşüm yaşayan Demirer, uzun süredir merak edilen zayıflama sırrını ilk kez tüm detaylarıyla paylaştı. Hakkında çıkan “ameliyat oldu”, “mide küçültme yaptırdı” gibi iddialara da net bir şekilde karşılık veren ünlü oyuncu, bu sürecin tamamen doğal yöntemlerle gerçekleştiğini vurguladı.
Ata Demirer, kilo verme sürecinin merkezine düzenli yaşam, spor ve kontrollü beslenmeyi koyduğunu söyledi. Her gün erken saatte uyanarak sabah sporunu aksatmadan yaptığını belirten Demirer, gününü disiplinli bir tempo içinde geçirdiğini ifade etti. Beslenmesinde ise aşırıya kaçmadan, doğal ve dengeli bir tabak tercih ettiğini dile getirdi. Sabah kahvaltılarında yumurta, zeytin, zeytinyağı, peynir, domates, biber ve bir dilim ekmek gibi temel ve sağlıklı gıdaları tercih eden ünlü komedyen, günün kalan kısmında iki öğün beslenmeyi alışkanlık haline getirdi.
Kilo verme sürecinin en etkili parçalarından biri ise kürek sporu oldu. Ata Demirer, haftanın üç günü su sporlarıyla ilgilendiğini ve özellikle kürek çekmenin kendisini hem zihinsel hem fiziksel olarak güçlendirdiğini söyledi. Kürek sporunun vücudu bütünsel olarak çalıştırdığını, dayanıklılığı artırdığını ve kilo kaybına büyük katkı sağladığını dile getirdi.
Açıklamalarında, herhangi bir operasyon geçirmediğinin altını çizen Demirer, elde ettiği sonuçların yalnızca emek, disiplin ve kararlı yaşam düzeninin bir ürünü olduğunu belirtti. Bu süreç boyunca sağlığına odaklandığını, doktor kontrolünde ilerlediğini ve tamamen kendi iradesiyle bu değişimi başardığını söyledi. Onun bu doğal değişimi, kısa sürede sosyal medyada ilham kaynağı haline geldi ve birçok kişi tarafından örnek alındı.
Ata Demirer’in dönüşümü, ünlü bir ismin sağlık odaklı bir yaşam tarzıyla neler başarabileceğini göstermesi açısından da büyük bir değer taşıyor. Hem beden hem ruh sağlığına yatırım yapan komedyen, daha enerjik, daha zinde ve daha mutlu olduğunu dile getiriyor. Bu süreç, sağlıklı yaşam arayışında olan birçok kişiye “doğru alışkanlıklarla her şey mümkün” mesajı veriyor.